top of page

Yaşayan Kültür: Takım Kültürü Oluşturmak

  • Writer: Elvan Salman
    Elvan Salman
  • Jun 20
  • 2 min read

Şirketler kültür ögelerini duvarlara yazıyorlar, ancak kültürü yaşayan bir organizma haline getirmediklerinde, bunlar duvar süsü olmaktan öteye gidemiyor. Sunumlarda yer alan bu kültür ögelerinin yerini ise Mobbing Kültürü alıyor. 

Bu düşünceler zihnimde dönerken kurumları Mobbing Kültürü'nden arındırmak için yapabileceğimiz şeyler üzerine düşünmeye başladım.

Sonucu ise duvarlardaki büyük lafların nasıl yaşatılacağına dair bir yazı dizisi oldu: Yaşayan Kurum Kültürü. Altıncı yazım: Takım Kültürü


#6 Takım Kültürü


✔ İş birliğinin tanımı netleştirilmeli 

Öncelikle iş birliği nedir, ne değildir buna değinmek lazım. İş birliği, 10 kişilik bir toplantıda herkesin sunulan işe revize vermesi değildir. İş birliği; o çalışmayı daha iyi hale getirmek için sorumluluk alıp katkı sunmaktır. Aksi, sadece proje sahibini baltalamaya, demotive etmeye yarıyor. İşin ucundan tutmayan kişilerin sürekli revize vermesinin engellenmesinin basit ama kritik bir kural olduğunu düşünüyorum.


✔  Ekibin tanımlı bir misyonu ve vizyonu olmalı 

Ekibin misyonu ve vizyonu, herkesin işini belli bir çerçeve içinde yapmasını sağlar. Yaratıcılık mı öncelik, hatasızlık mı? Sizin yaptığınız işler kurumun büyük hedeflerine nasıl hizmet ediyor? Bu çerçeveyi net çizerseniz, yeni katılanlar da hızla doğru rotada yeteneklerini kullanmaya başlar.


✔  Düzenli brainstorm seansları yapın

İş birliği sadece görev paylaşımı görmemek gerekiyor. İş birliği birlikte düşünmek olarak görülmeli. Haftalık veya aylık kısa "brainstorming seansları” planlamak, belirli bir gün dem ile örneğin “Bu ay hangi süreçlerimizi iyileştirebiliriz?” Sorusuna hep birlikte yanıt aramak aktif katılıma teşvik eder ve aidiyet duygusunu güçlendirir.


✔  Rol ve görev tanımlarını netleştirin

İş birliğini sabote eden şeylerden biri de rol belirsizliği olduğunu düşünüyorum. Kim hangi konuda karar verir, kim destek olur, kimin görevi nedir? Bu sınırların net olmadığı ortamlarda kişiler birbiriyle çatışıyor ve takımdaşlık yerine rekabet güçleniyor. Net rol tanımları ve sorumluluklar ise iş birliğini güçlendirirken ortak amaca koşmayı kolaylaştırıyor.


Buraya kadar okuduysanız, her yazıyı bir şarkı ile eşleştiriyorum. İş birliği Kültürü şarkımız, klasik ama etkili: https://lnkd.in/dktM49Me

***

Elbette bunlara ek olarak, farklı İK politikaları geliştirmek, bütçe ayrılarak daha etkili aksiyonlar almak mümkün ve gerekli. 

Ben toplumsal dönüşümün en küçük yapıtaşı olan bireylerin dönüşümüne odaklanmayı tercih ederek konuyu bireysel aksiyonlarla sınırlı tuttum. 

Siz de sizi mutlu eden özenli bir anı, şirketinizin bu alandaki pratiklerini ya da önerilerinizi paylaşırsanız hep birlikte bir fark yaratma şansımız doğabilir.


Yazının orijinaline LinkedIn’de ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

ree

Comments


bottom of page