Yaşayan Kültür: Güven Kültürü Oluşturmak
- Elvan Salman
- 4 days ago
- 2 min read
Şirketler kültür ögelerini duvarlara yazıyorlar, ancak kültürü yaşayan bir organizma haline getirmediklerinde, bunlar duvar süsü olmaktan öteye gidemiyor. Sunumlarda yer alan bu kültür ögelerinin yerini ise Mobbing Kültürü alıyor.
Bu düşünceler zihnimde dönerken kurumları Mobbing Kültürü'nden arındırmak için yapabileceğimiz şeyler üzerine düşünmeye başladım.
Sonucu ise duvarlardaki büyük lafların nasıl yaşatılacağına dair bir yazı dizisi oldu: Yaşayan Kurum Kültürü. Dördüncü yazımın konusu ise güven.
---
#4 Güven Kültürü
Güven konusunda 𝐚𝐥𝐠ı𝐧ı𝐧 𝐠𝐞𝐫𝐜̧𝐞𝐤𝐥𝐢𝐠̆𝐢 𝐬̧𝐞𝐤𝐢𝐥𝐥𝐞𝐧𝐝𝐢𝐫𝐝𝐢𝐠̆𝐢𝐧𝐢 unutmayın. Güvenilir biri olmanız yetmez, herkesçe güvenilir olarak algılanmak için bu yanınızı görünür kılmanız gerektiğini unutmayın.
İşte güven kültürü oluşturmak için birkaç pratik adım:
✔ İlk gün önemli. Yeni çalışanlarınız işe başlamadan önce onları arayıp tebrik edin, heyecanınızı paylaşın. İlk izlenim için tek şansınız var.
✔ Misyon ve vizyon netliği. Departmanınızın misyonunu çalışanlara anlatın. Birçok "hijyen" kural, yeni gelen biri için öğrenilmesi gereken yenilik olabilir. Başarı tanımlarınızın ilk günden benzeşmesi ve aynı sayfada olduğunuzdan emin olmanız önemli.
✔ Takdirin detayına inin. Sadece neyi başardıklarını değil, nasıl başardıklarını da söyleyin. Sadece ‘takdir etmiş olmak için’ takdir etmeyin. Samimi bir teşekkür ile görev icabı yapılan takdiri ayırd etmek çok hızlı ve kolay.
✔ Ekibinizle 1-1 ilişki kurun. Masanızdan kalkın, günlük, resmi olmayan konuşmalar yapın, sadece konuşmayın—dinleyin. Çalışanınız yerinde değilse diyalogu "Neredesin?" sözüyle başlatmayın. Alternatif arayın.
✔ Şeffaf olun. Açık sorulara politik cevaplar vermek, güveni zedeler. Net olun. İnsanları etkileyecek kararlarda onların da sürecin bir parçası olmasını sağlayın, katkı isteyin. Bu konuda istekli olmayan çalışanı zorlamamaya özen gösterin, istekli olandan ise gerçekten sonuca etkisi olabileceği durumlarda fikir alın.
✔ Yan hakları izleyin. Kullanılmayan esneklikleri, kullanılmama sebepleriyle birlikte takip edin. Esneklik hakkı, sadece cesareti olanın değil, herkesin hakkı olmalı.
Buraya kadar okuduysanız, her yazıyı bir şarkı ile eşleştiriyorum. Güven Kültürü şarkımız, bir güzel sebep arıyor. Birinde ya da bir yerde kalmak için güvenden daha yerinde bir sebep olamaz sanırım: https://lnkd.in/gkicgEpv
***
Elbette bunlara ek olarak, farklı İK politikaları geliştirmek, bütçe ayrılarak daha etkili aksiyonlar almak mümkün ve gerekli.
Ben toplumsal dönüşümün en küçük yapıtaşı olan bireylerin dönüşümüne odaklanmayı tercih ederek konuyu bireysel aksiyonlarla sınırlı tuttum.
Siz de sizi mutlu eden özenli bir anı, şirketinizin bu alandaki pratiklerini ya da önerilerinizi paylaşırsanız hep birlikte bir fark yaratma şansımız doğabilir.
Yazının orijinaline LinkedIn’de ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz.

Comments